Nizam-ı Cedit Ordusu Üzerine Projeler |
Öneri:
1789 yılında Osmanlı devleti Rusya ile savaş halinde olup
yıkılmanın eşiğine gelmiştir. Bu sırada Fransız ihtilali patlak vermesi aslında
Osmanlıyı yıkılmaktan kurtarmıştır. Zira Fransız ihtilalinin çıkması Rusya'nın
Osmanlıya karşı savaşında geri adım atmasına neden olmuştur. Neticede Devletler
arasında antlaşmalar imzalanmıştır.
3.Selim barış antlaşmasından sonra Osmanlının uçuruma
yaklaştığını anladı ve tahta çıkar çıkmaz meşveret meclisini topladı.
Toplantıda kamu ve dersaadete aykırı olaylar ve Osmanlıdaki bozukluklar
konuşulmuştur. Ama bu mecliste reform hareketinden hiç konuşulmamıştır. Konunun
odaklanıldığı yer Osmanlı örgütlerinin bozulması ve bunun düzeltilmesidir.
3.Selim Meşveret meclisine müteakip devletin bu gidişatının
iyi olmadığının farkına vararak bunu düzeltme yoluna gider. Bunun için 200’e
yakın devlet adamlarına aşağıda belirteceğim 4 madde üzerine proje
hazırlamalarını ister.
1-Nizam-ı Cedit ordusunun kurulması
2-Yeni kurulacak ordunun kaynağının nereden sağlanması konusudur.
Bu kaynak mali ve insan şeklindedir.
3- Askeri alanda, Avrupa tarzında askerlik sanatını anlatan
kitapların hazırlanması ya da Türkçeye çevrilmesi.
4- Osmanlı ordusunun temelini oluşturan Kapıkulu ve Tımarlı
ordunun ıslah edilmesi
Proje yazarlarından toplamda 10/1 ancak elle tutulur proje
hazırlayabilmiştir. Bu proje yazarlarından en önemlilerinden birisi ise kadı
asker Abdullah Molladır.
Askeri alanda neler yapılması gerektiği hakkında proje yazarları arasında 3 eğilim vuku bulmuştur.
1-Geleneksel Tımar ve Kapıkulu ocaklarının eski şekline
döndürülmesi.
2-Yeniçeri ocağını orijinale döndürülüyor kisvesi altında
modern bir ordu teşkil etmek
3-Yeniçeri Ocağının ıslah durumu kalmamıştır. Modern sisteme
uygun askeri teşkilat hazırlanması gerekiyor ve bu askeri teşkilat yeterli
sayıya ulaşınca da Yeniçeri ocağını kapatalım derler.
3.Selim bu görüşler üzerinde orta bir yol bularak uygulamaya
geçmiştir.
Askeri alanda yeniliklerin yapılabilmesi için iki önemli
sorun ortaya çıkmıştır.
1-Ordunun askeri nereden devşirilecek ve nereden alınacak.
2-Yeni ordunun mali finansman kaynağı ne olacaktır.
Asker nereden sağlanacağı konusunda farklı görüşler
oluşmuştur. Kimileri kölelerden asker devşirelim, Kimileri de savaş
esirlerinden askerleri devşirelim demiştir. Bir kısımda eski devşirmeyi devam
ettirelim ve bu sistemde değişiklikler yaparak uygulayalım demiştir. Çavuşbaşı
Mehmet Raşit projesi buna örnek verebiliriz.
Çavuşbaşı önceden askerler Rumeli’den devşirilirdi şimdi
Anadolu’dan devşirelim demektedir. Devşireceğimiz bu ordu yeni silahlarla
donatalım ve barınmaları sağlayalım. Bu askerlere 2kat maaş verelim ve ordunun
sayısı 20bin ile 30 bin ulaşınca yeniçeri ocağı kaldıralım demektedir.
Abdullah Berri Efendide Raşit Efendinin görüşündedir ama
devşirmeler yetim ve fakir çocuklardan olsun diyor ve sayı istenilen düzeye
gelince yeniçeri ocağını kapatırız demektedir. Abdullah Berri Efendinin görüşü
3.Selim döneminde kabul gördü.1789’dan sonra 15-75 yaş arası askerler
devşirildi.
Proje yazarlarından en mantıklı teklif Yusuf Paşadan
gelmiştir. Ona göre vilayetlerde milis kıtaları kuralım bunlar savaş zamanı
toplansınlar, savaş olmadığı zamanda bunları dağıtalım demektedir. Bu düşünce
bugünkü orduya en yakın fikirdir.
Proje yazarları tarafından Topçu ve humbaracı birliklerinin
ayrı bir birlik olması, yeni silahlarla donatılması ve eğitilmesini
istemektedirler. Bu birlikler Avrupalı subaylar tarafından eğitilmesi gerektiği
görüşü sunulmaktadır.
Yusuf Paşa tımarlı ve humbaracı ocağı kaldırılsın yerine
maaşlı birlikler kurulsun demiştir.
Tatarcık Abdullah Molla’da süratçı topçu birlikleri
artırılmasını istemiştir.
Projelerden tımarlı sipahinin değerinin kaybettiği üzerinde
duruluyor. Aslında sorun doğru tespit ediliyor ama çözüm yöntemi yanlış uygulanıyor.
Projelerin birleştiği bir diğer nokta ise Osmanlı
ordularının zayıf noktalarını belirtilmesidir. Bu zayıf noktalar iki tanedir.
1-Osmanlı ordusu ilkbahar ve yaza göre yetiştirilirdi.
Kışlık ordu yoktu bu durum güvenlik açığıydı. Önerilen şey tımarlı ordunun
kaldırılması ve kış ordusu kurulmasıdır. Savaş döneminden sonra orduya para
verilmeyince ordu isyan ediyor bu sebeple bunlar inzibatla ve itfaiye işleriyle
uğraşsın denilmiştir.
2-Asker üzerine hükmeden komuta tabakası sorunudur.
Osmanlı’da mansıb satışı ile orduda komutan olunuyordu. Örneğin binbaşılığının
satılması gibi… Yani askeri bilgisi olmayan paralı kişilerin askerlik yapmasıdır.
Yeniçeri ocağı kendi subaylarını seçtiklerinden hükümet ve
subaylar arasında daima bir boşluk vardır ve bu durumda devleti tehdit
ediliyordu. Bu durumu çözmek için ise Yeniçeri ocağının başına atanan subaylar
padişaha sadık kişiler arasından seçilsin denilmiştir.
Projelerin hiçbiri harp okullarının açılmasını gündeme bile
getirmemiştir. Ama yine de orduda silah sanayinin ve topçu sınıfının nasıl
olması gerektiği, haritacılık bilgisi, gemi yapımına önem verilmesi gibi
projeler vardır.
Nizam-ı Cedit Üzerine Projelerinde Eleştirilen Noktalar Şunlardır
Ahmet Cevdet paşaya göre, projeleri hazırlayan kişiler
Avrupa'daki savaş durumunu ve teknolojisini bilmiyorlardı ama projeler
incelendiğinde Ahmet Cevdet Paşa gibi düşünenlerin olmadığı görülür.
Koca Yusuf paşa batının askeri bilgisini biliyor. Rusya ile
yaptığımız savaş sonunda alınan subay ve esirleri alıp tatbikat yapıyor.
Onların savaş taktiğini bu şekilde öğreniyordu.
Koca Yusuf Paşanın Hulasat-ül Kelam Fi reddülalam adlı
raporu vardır. Bu raporda nizam-ı cedit ordusunun oluşturulmasındaki mantıkla
Rusya’nın askeri yapısının etkisi olduğunu belirtmiştir.
Tatarcık Molla’nın raporuna baktığımız zaman genelde
projelerinde subayların Avrupa’dan getirilmesi görüşünü savunmuştur. Raporların
çoğunda bu görüş hâkimdir.
O dönemde Avrupa’da en önemli eser yazan kişi Mark De
Sebastiyan Bauba’dır Bu kişi en önemli askeri uzmandır. Lağımcılık ve kale
savunması eserleri Osmanlıcaya çevrilmiştir.
Fransa’dan ve diğer devletlerden uzman getirilmesi isteniyor. Askeri uzmanlar getirilmesine rağmen bunlara komuta emri verilmemiştir. Sadece eğitim verilmesi sağlanmıştır.