Kırım Savaşı Nedenleri ve Sonuçları (1853-1856)

Kırım savaşı nedir? Kırımı savaşı ne zaman başladı? Kırım savaşı nedenleri ve sonuçları nelerdir? Kırım savaşına dair her şey..
Kırım savaşı nedenleri ve sonuçları

Rusya'nın Değişen Politikası

Umumiyetle sorulan sorular genellikle Kırım savaşının neden çıktığı ve sonuçlarının ne olduğu yönünde olması. Ancak Kırım savaşına giden süreçte Rusya'nın kırım savaşını ilan etmesindeki dini niteliği veya Rusya'nın yayılmacı emellerini es geçerler. Bu savaşa neden gidildi üzerinde durulmaz. Bu yazımızda Kırım savaşının nedenlerini ve sonuçlarını kısaca bahsedeceğiz.

» Rus Çarları Osmanlı Üzerindeki Emellerini gerçekleştirebilmek  İçin üç metod uygulamışlardır.

Birinci metod, Osmanlı devleti ile harp yaparak Osmanlı toprağını işgal etmek

İkinci metod, Osmanlı İmparatorluğunun Avrupalı devletler ilge giriştiği savaşlarda , Osmanlı topraklarını paylaşmak;

Üçüncü metod, Osmanlı devletini kendi himaye altına almaktı.

» Nitekim Mehmet Ali İsyan’ında Rus Çarının Osmanlı devletini himaye altına alma politikasına giridği ve buna mukafat olarak da Hünkar İskelesi antlaşması imzalattığını görmekteyiz.

» Osmanlı Devleti bu anlaşmadan yakasını kurtarabilmek için İngiltere ve Fransa'ya daha fazla yaklaşacaktır.

» Bunun arkasından 1841 Boğazlar sözleşmesinin imzalanması, Rusyayı büsbütün sinirlendirecektir. Çünkü 1841 sözleşmesi ile Rusya'nın, boğazlar üzerindeki hayallerine set çekmiş oluyordu.

» 1829 da tespit edilen Osmanlıyı koruma politikası, Rusya'nın devam ettirmesine artık imkan kalmamıştı. Bu sebepten tekrar eski siyasetine, yani Osmanlı İmparatorluğu'nu parçalama politikasına dönmeye karar verdi. Bu yeni politika için Avrupa'nın durumu da müsait görünüyordu.

» Fransa sık sık iç bunalımlarla karşılaştığı için, Rusya'ya kafa tutabilecek durumda sayılmazdı. Geriye bir tek İngiltere kalıyordu. Osmanlı İmparatorluğu ile en fazla ilgilenen devlet İngiltere olduğuna göre Rusya, İngiltere ile anlaşmalıydı.

» Çar 1. Nikola, 1844 İngiltere kraliçesi Victoria'yı ziyaret etti. Rusya bir sonuç alamadı fakat Rusya'nın Osmanlı’yı parçalama tutumu İngiltere'yi endişeye sevk etti

» Lakin Rusya ümidini kaybetmedi ve kutsal yerler problemi ile ortaya çıktı.

» Aslında Kutsal yerler meselesi ortaya çıkmadan önce Osmanlı Devleti ile Rusya mülteciler sorununda karşı karşıya gelmişlerdi. Bu sorun ortaya çıktığında Rusya'nın Osmanlı Devleti üzerindeki niyetleri, esasen bilinmekteydi ve bu sebeple İngiltere ve Fransa'nın, mülteciler sorununda Osmanlı Devleti'ni koruma hususunda aldıkları kesin tavır Rusya ile bu iki devletin münasebetlerini bozmuş bulunuyordu.

Kutsal Yerler Anlaşmazlığı

Peki bu kutsal yerler sorunu nedir?

» İsa'nın doğduğu, büyüdüğü, Hristiyanlığın ilk yayıldığı ve sonraları İsa'nın çarmıha gerilerek öldürüldüğü yerleri, Kudüs ve dolaylarında bulunması sebebiyle buralar da çok eski zamanlardan beri Hristiyanlar tarafından birçok ziyaret yerleri yapılmıştı ve dünyanın her tarafından gelen Hristiyanlar buraları ziyaret edip Hacı olurlardı. Filistin'de bulunan bu kutsal yerlerin sayısı genel olarak 9 taneydi.

» 1843 yılında İsa'nın doğduğu yer olan Beytüllahim, üzerinde asılı olan ve üzerinde bir takım Latince yazılar bulunan bir Gümüş yıldız, birden bire ortadan kaybolmuştu ve Ortodokslar, bu Yıldız'ın çalınmasını Katoliklere yüklediler. Napolyon'un cumhurbaşkanı olur olmaz kurcalamaya başladığı ilk sorun, bu Yıldız Hikayesi idi.

» Lakin Fransa bu sorun üzerine gitmek istese de Kutsal Yerlerde hangi mezhebin hangi kutsal yerin hangi haklar aldığı bilinmemesi veyahut karmaşası üzerine bunu incelemek üzerine bir komisyon kuracağını bildirdi.

» Kurulan komisyona Katolikler ile Ortodoksların temsilcileri de dahil değildir. Fakat bu sefer komisyonun inceleme sonuçlarının Katolikler lehine olacağını anlayan Rusya, hemen müdahale etti. 1851 Babıali'ye verdiği notada Kudüs'te statükonun korunmasını istedi. Çünkü kutsal yerlerde fiili durum Ortodoksların lehineydi ve buna da Fransa itiraz etti.

» Osmanlı Devleti, 9 Şubat 1852 de yayınladığı bir fermanla Komisyonunun vardığı sonuçları resmen ilan ve kabul etti. Rusya'ya verilen cevapta da statükonun bozulmadığını bildiriyordu. Kutsal yerler sorunu kısa bir zamanda bir Fransa Rusya mücadelesi halini aldı.

» Fransa Katolikleri, Rusya ise Ortodoksları destekliyordu.

Netice itibariyle Kutsal yerler sorununun ne olduğunu kısaca ve önemli yerlerini açıkladık.

Rusya’nın Osmanlı Devletini Parçalama Teşebbüsleri

» 1852 İngiltere'de Lord Aberdeen kabinesi işbaşına gelmişti.

» İngiltere hükümetindeki bu değişiklik Çar Nikola'nın ümitlerini artırdı ve Osmanlı İmparatorluğu konusunda İngiltere ile anlaşmak için tekrar teşebbüse geçmeye karar verdi.

» 1853 Petersburg'da kışlık sarayda verilen baloya, İngiliz elçisi Sir Hamilton Seymour'un geldiğini gören çar Nikola, hemen salona inerek doğruca İngiliz elçisinin yanına gidip şöyle dedi;

Bence iki hüküınetin, yani İngiliz hükümeti ile Hükümetimin anlaşması esastır. Biz anlaştıktan sonra, Avrupa devletleri umurumda bile değil. Türkiye'ye gelince Kollarımız arasında hasta, çok hasta bir adam var. Gereken bütiin tedbirleri almadan, bir gün ölecek olursa, bu büyük bir felaket olur. Türkiye ansızın ölebilir. Bu takdirde üzerimize kalacaktır. Ölüleri diriltemeyiz. Türkiye ölünce bir daha dirilmemek üzere ölecektir. İşte bunun için size soruyorum: Böyle bir olay ile kargaşa, anarşi ve hatta bir Avrupa savaşı karşısında kalmaktansa, önceden tedbir almak daha akıllıca bir hareket olmaz mı?

» İngiliz elçisi Sir Hamilton;

Majesteleri lütfen beni mazur görsünler. Şunu söylemek zorundayım ki, kuvvetli ve alicenap adama, zayıf ve hasta adamı korumak düşer. Hasta adam"ın, iyi olmak için, onu ameliyat edecek bir operatöre değil, onu tedavi edecek bir doktora ihtiyacı olduğunu söylemiştir.

» Çar Nikola, yaptığı bir konuşmasında da Osmanlı İmparatorluğu hakkındaki teklifini açıkladı:

Eflak ve Buğdan ile Bulgaristan ve Sırbistan Rusya'nın himayesi altına verilecek,

İngiltere de Mısır ile Girit'i alacaktı

İstanbul da bağımsız şehir olacaktı.

» İngiltere, Çar Nikola'nın bu tekliflerini manasız bularak reddetti

» Çar, İngiltere'yi kendi tarafına çekemeyince, Osmanlı Devleti üzerinde tek başına harekete karar verdi.

Prens Mençikof’un İstanbul’u Ziyareti

» Rusya Osmanlıyı parçalama teşebbüsünde aradığı desteği bulamayınca kendisi tek başına halletmeye karar verdi ve Mençikof İstanbul’a gönderdi.

» Mençikof İstanbul'a büyük şaşa ile girdi ve binlerce Ortodoks kendisini büyük törenler ve gösterilerle karşıladılar. Mençikof ‘un Ortodoks tebaanın ihtiyaçlarını tespit etmek üzere İmparatorluğun her tarafına adamlar gönderdi

» Babıali'ye ilk resmi ziyaretini (Hünkar İskelesi imzalamış olan) Hüsrev Paşaya yaptı. Hüsrev Paşa Ziyaret ederken, ünüformasını giydiği halde sadrazamı sivil bir elbise ile ziyaret etti. Sadrazamdan sonra yine diplomatik kural gereği Hariciye Nazırı Fuat Paşa'yı ziyaret etmesi gerekirken ziyaret etmeyeceğini bildirdi. Sebebi ise Fuat Paşa'nın kutsal yerler sorununda Fransa'yı tutmuş olmasıydı. Bu sebeple, Fuat Paşa istifa etti ve Hariciye Nazırlığına Rıfat Paşa getirildi.

» Mençikof ilk önce sözlü olarak Biibıali'den şu isteklerde bulundu:

Rum Ortodoks kilisesinin Kutsal Yerler sorunundaki isteklerinin kabulü

Ortodoks tebaanın Rusya tarafından "korunmasına" (himaye) dair bir anlaşma yapılması.

» Babıali bu istekleri alınca, İngiliz ve Fransız elçilerine danıştı.

» Nitekim Babıaliye, Mençikof tekliflerinin kabulünü tavsiye etti. Osmanlı devleti’de kabul ederek fermanlar çıkardı.

» Bu fermanlarla Rusya'nın istedikleri yerine getirildiğine göre, kriz çözülmüş sayılırdı ve Mençikofa da çekip gitmek kalıyordu; fakat böyle olmadı.

» Mençikof, 5 Mayıs 1853'te, Babıali'ye verdiği bir ültimatomla şu istekleri ileri sürdü:

Osmanlı Devleti Rusya ile bir ittifak antlaşması imza edecek

Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde bulunan ve sayıları 12 milyon kadar olan Ortodoks tebaanın "meşru" koruyuculuğu Rus Çarına bırakılacaktır.

» İngiliz elçisi Stratford de Redcliffe, Babıaliye bu isteklerin reddini tavsiye etti. Esasen Osmanlı Devleti'nin de bu istekleri kabul etmesine imkan yoktu.

» Babıali acele karar vermemek için, devlet adamlarından ve ulemadan bir meclis kurdu. Bu meclis Mençikofun tekliflerini inceledikten sonra, Rus tekliflerinin reddine karar verdi.

» Prens Mençikof İstanbulu terk etmek zorunda kaldı. Bunun üzerine Rusya, savaş ilan etmeksizin, askerini Buğdan'a soktu.

» İngiliz donanması  ve Fransız donanması Çanakkale Boğazı'nın dışında Beşige koyuna demir attı.

Avustur’yanın Barış Teşebbüsü Ve Sonuçsuz Kalması

» İngiltere ve Fransa'nın, donanmalarını Çanakkale ağzına göndermeleri, Rusya'nın hoşuna gitmedi. Rusya da Avusturya ile Prusya'yı kendi tarafına çekmek istedi. Dolayısile, Osmanlı Devletile Rusya arasındaki krizin gelişmeleri karşısında Avusturya ile Prusya'nın durumları önem kazanıyordu.

» Lakin Avusturya ile Prusya, gelişen kriz karşısında tarafsız kalmaya karar vermişlerdi.

» Prusya’nın Osmanlı Devleti ve buna bağlı sorunlarda bir ilgisi ve çıkarı yoktu. İkincisi, ne tarafa katılırsa katılsın, bir Avrupa savaşında Prusya toprakları bir muharebe alanı olacaktı. Bunu da istemiyordu. O halde tarafsızlık Prusya için en uygun yoldu.

» Avusturya’ya gelince: Her ne kadar Rusya'nın Balkanlar'da genişlemesini istemiyor idiyse de, Batılılar yanında bir savaşa katılması halinde, Rusya ile sınırları olduğu için, kara muharebelerinin büyük yükü Avusturya üzerinde kalacaktı. Savaşa Rusya tarafında katılacak olursa, o zaman da Fransa, İtalya'daki liberal hareketleri kışkırtır ve Avusturya da İtalya'yı kaybedebilirdi. Dolayısıyla, tarafsız kalmak Avsuturya için çok daha faydalıydı.(Kırım savaşının nedenleri ve sonuçları)

Viyana Toplantısı

» İngiltere ve Fransa'nın bir teşebbüsü ile 1841 Boğazlar Sözleşmesi değerlendirilmesi için, bu sözleşmeyi imza eden 5 devlet temsilcilerinin Viyana toplanmasına sağlamasını istediler

» Osmanlı, Avusturya, İngiltere, Fransa ve Prusya elçilerinin katılması ile Viyana'da bir konferans topladı. Buna Rusya da davet edildi, fakat katılmadı.

Viyana Konferansı, 1 Ağustos 1853 de şu kararları aldı:

Ortodoks tebaa hakkında Kaynarca ve Edirne antlaşmalarının almış olduğu taahhütlerin, sadece Rusya'ya karşı değil, bütün Avrupa devletlerine karşı alınmış taahhütler olduğunu Osmanlı Devleti kabul edecekti.

» Osmanlı Devleti, notayı alınca itiraz etti çünkü Rusya'nın Osmanlı Ortodoksları üzerinde kesin bir yetkiye sahip olduğu anlamı çıkıyordu. Bunu da Osmanlı Devleti kabul edemezdi.

» Bunun üzerine Rusya Osmanlı Ortodokslarının korunmasını kesin olarak Rusya'ya verdiğini ilan etti.

Olmütz Buluşması

» Rusya'nın amacı, İngiltere-Fransa blokuna karşı bir destek sağlamaktı ve bu da normal olarak Avusturya olabilirdi. Bu sebeple, Rus Çarı ile Avusturya İmparatoru ile Olmütz’de buluştular.

» Rusya Osmanlı İmparatorluğu toprakları üzerinde bir takım anlaşmalar teklif etmiş ve aynı zamanda 1853 Viyana Notası’nın tekrar yürürlüğe konmasını teklif etmiştir. Lakin Avusturya’dan olumlu cevap alamamıştır.

Osmanlı Rus Savaşının Çıkması

» Rusya Boğdan’a asker sokması ile Osmanlı Devleti savaş ilan etti. Savaş fiilen 23 Ekim 1853’de  başladı.

Taraflar

Rusya’ya Karşı » Osmanlı, İngiltere, Fransa, Avusturya ve Piyomente

Genel hatlarıyla bu savaşın nedenlerini özetleyecek olursak;

Kırım Savaşının Nedenleri

» Rusya’nın Boğazlardaki etkinliğini artırarak sıcak denizlere inmek istemesi

» Rusya’nın kutsal yerler sorunu (Kudüs) çıkararak Osmanlıya yaptırım uygulamak istemesi

» Osmanlıya yaptığı resmi ziyarette Rus Prensi Mençikof’un Osmanlıyı küçük düşürücü hareketlerde bulunması

» Rusya’nın Osmanlı Ortodoksları için ayrıcalık istemesi ve baskı yapması ilişkileri germiştir. Rusya, 1853’te Osmanlıya savaş açmış; Eflak ve Boğdan’ı işgal etmiştir. Bunun üzerine İngiliz ve Fransız donanması Osmanlıya destek için İstanbul Boğazı’na gelmiştir.

» Rusya, İngiltere ve Fransa’nın 1841 Londra Boğazlar Sözleşmesi’ne uymadığını ileri sürerek misilleme olarak Sinop’taki Osmanlı filosunu yakmıştır.

Sinop Baskını

» 12 parçalık bir Türk filosu, Batum'daki Türk kuvvetlerine yiyecek ve cephane götürmek için İstanbul Boğazı'ndan çıkmış, fakat Karadeniz'de seyrederken fırtına yüzünden Sinop limanına sığınmıştı. Esasen Amiral Nahimof komutasındaki bir Rus filosu kendisini takip etmekteydi. Nahimof, Türk donanmasının hiç beklemediği bir sırada 30 Kasım 1853 günü, saldırdı

Sinop Baskını Sonucunda;

Rusya Osmanlı donanmasını tamamen yokettiği gibi, Sinop şehrinin bir çok mahallelerini de yaktı.

4.000 kişi öldü.

Ruslar, Osmanlı donanmasının su üstünde bocalayan subay ve erlerini de, yağlı paçavralar atarak yaktılar.

» Rusya kamuoyunda büyük sevinçler hakim olurken İngiltere ve Fransa kamuoyunda da şiddetli tepki ile karşılanmıştı.

» İngiltere ve Fransa, 27 Şubat 1854 de Rusya'ya bir ültimatom verdiler.

Ultimatomda;

Eflak-Buğdan'dan bütün kuvvetlerini geri çekmesini,

 Rusya'nın, Ortodoks tebaanın koruyuculuğu iddiasından vazgeçmesini istediler.

12 Mart 1854 İttifak Antlaşması

» İngiltere ve Fransa, 12 Mart 1854 de Osmanlı Devletiyle bir ittifak antlaşması imzaladılar.

12 Mart 1854 İttifakında Alınan Kararlar İse;

İngiltere ve Fransa, Osmanlı Devleti'nin Avrupa ve Asya topraklarını Rusya'nın saldırısına karşı savunmak için, Osmanlı Devleti'ne her türlü yardımı yapacaklardı.

Buna karşılık Osmanlı Devleti de, İngiltere ve Fransa'nın onayı olmadan, Rusya ile hiç bir müzakereye girişmeyeek ve hiç bir antlaşma imzalamıyacaku.

Savaş biter bitmez, İngiltere ve Fransa, gerek kara kuvvetlerini, gerek donanmalarını Osmanlı İmparatorluğu'ndan hemen geri çekeceklerdi

» 10 Nisan 1854'de de İngiltere ile Fransa arasında da bir ittifak imzalandı. Bu ittifakta, Osmanlı Devleti ile Rusya arasında barışın sağlanması ve bu barışın sağlam ve devamlı temellere oturtulması ile askeri alanda işbirliği yapacakları ifade edilmekteydi.

Savaş Karşısında Avusturya Ve Prusya

» Savaşın çıkması ve İngiltere ile Fransa'nın katılması ile genişlemesi karşısında, Avusturya ve Prusya'nın durumları önem kazanıyordu. Bu iki devletin, savaşan taraflardan birine katılması, savaşın sonucunu çok değiştirebilirdi. Bu sebeple, gerek Rusya, gerek İngiltere ve Fransa, bu iki devleti kendi yanlarına çekmek için çaba harcadılar.

» Rusya, 1854 Ocak ayında Avusturya'ya bir kere daha başvurup, onu yanına çekmek hususunda bir teşebbüste daha bulundu. Avusturya da, bu teklifi de reddetti.

9 Nisan 1854 Viyana Protokolü

» Avusturya, İngiltere, Fransa ve Prusya'nın da katılmasıyla, 9 Nisan 1854'de Viyana'da protokol tertip edilerek bir takım kararlar alındı.(Kırım savaşının sonunda imzalanan anlaşma nedir)

Viyana Protokolü Kararları;

Osmanlı toprak bütünlüğü korunacak

Russya'nın Tuna beyliklerinden çekilecek

Avrupa dengesinin korunması kararı alındı.

» Avusturya savaşan taraflardan hiçbirine katılmayıp, 20 Nisan 1854 de Prusya ile bir ittifak yaptı. Bu ittifaka göre taraflardan birinin topraklarına yapılmış bir saldırı diğerinin topraklarına yapılmış sayılacaktı. Diğer taraftan Osmanlı Devleti ile ilgili olarak kabul edilen Viyana protokollerine olan bağlılıklarını da vurgulamaktaydılar.

» Savaş durumuna gelince: Rusya Balkanlara ajanlar gönderip, Rusya'nın davasının Ortodoksluk davası olduğu propagandasını yayarken, Yunanistan da Epir ve Tesalya'da ayaklanmalar çıkardı. Rusya Osmanlı Devleti'ni arkadan vurmak istiyordu, fakat yapamadı. Zira bir Fransız donanması Pire limanına gelip Yunanistan'ı abluka edince, Yunanistan daha ileri gidemedi

» Tuna cephesinde ise, Ruslar Ocak 1854'de genel bir saldırıya geçerek, Dobruca'yı ele geçirip Silistre'yi kuşattılar.

» Silistre'de Türkler muhteşem bir savunma yaptılar. Mayıs ayı içinde Ruslar, Silistre'yi düşürmek için altı defa saldırdılarsa da, düşüremediler. Bu sırada, Gelibolu'ya çıkarılmış olan İngiliz-Fransız kuvvetleri de Varna'ya geldiler.

» Durum bu şekilde iken, Avusturya 3 Haziran 1854'de Rusya'ya bir ültimatom vererek, Eflak ve Buğdan'ın boşaltılmasını istedi. Rusya Avusturya'nın isteğini kabul edip, Silistre kuşatmasını kaldırdı ve Eflak ve Buğdan'ı da boşaltmak zorunda kaldı.

» Avusturya, Osmanlı Devletile de 14 Haziran 1854'de bir anlaşma yapıp, Tuna'da seyrüseferi korumak bahanesile, Eflak ve Buğdan'ı askeri işgal altına aldı.

» Avusturya bunun arkasından, Eflak-Buğdan'dan, savaşan taraflardan hiç birine geçiş izni vermiyeceğini bildirdi. Avusturya'nın bu hareketi Rusya'yı çok kızdırdı.

» Avusturya'nın Eflak ve Buğdan'ı işgali ile Tuna cephesinde savaş yapma imkanı kalmamıştı. Fakat Rusya'nın barışa da zorlanması gerekiyordu. Bunun için Rusya'yı barışa zorlamak için Kırım'da bir cephe açmaya karar verdiler. Müttefik orduları 20 Eylül 1854'da Kırım'a asker çıkardılar.

Müttefik Kuvvetleri;

89 savaş gemisi

267 taşıt gemisi,

30.000 Fransız,

21.000 İngiliz

60.000 Türk askeri

Rusya Kuvvetleri;

51 .000 Rus askeri

35 Rus savaş gemisi

» Müttefiklerin başlca amacı Sivastopol'u almaktı. Lakin Rusya'nın kış şartları ve bir takım bulaşıcı hastalıklar, müttefik ordusuna ilk darbeleri indirdi. Ruslarla savaşacak yerde, binlerce subay ve er hastalıkla savaşmak zorunda kaldılar.

» Müttefik orduları ile Rusya arasında Sivastopal önünde büyük çatışmalar vuku buldu. Sivastopol muharebeleri mütemadiyen insan yiyordu.(Kırım savaşı)

» Müttefikler 1855 yılı ilkbaharında 140.000 kişilik bir kuvveti daha Kırım’A gönderdiler. Stratejik bir yer olan Malakof tabyasının bazı yerleri Haziran ayında ele geçirildi ve bundan sonra Sivastopol, yoğun topçu ateşine tutuldu. Rusların günlük asker kaybı 1 .000 kişiye varmaktaydı. Eylülün ilk haftasında Malakof tabyası tümü ile ele geçirilince, müttefikler de 10 Eylül 1855 de Sivastopol'a girdiler.

» Bu sırada, Osmanlı kuvvetleri komutanı Serdar-ı Ekrem Ömer Paşa da, Rusları Eupatoria'da kesin bir yenilgiye uğrattı. Yalnız bu arada Ruslar Kars'ı işgal etmişlerdi. Kırım savaşı bu suretle sona eriyordu.

Piyemonte'nin Savaşa Katılması

» Sivastopol muharebelerinin giderek şiddetini arttırması karşısında bu sefer İngiltere harekete geçti ve Piyemonte'den asker istedi.

» Sonunda, Piyemonte (Sardunya) ile İngiltere ve Fransa arasında 26 Ocak 1855'de imzalanan bir "Sened" ile, Piyemonte, 10 Nisan 1854 tarihli İngiliz-Fransız ittifakına katıldı. Yani İngiliz-Fransız ittifakının bütün hükümleri Piyemonte için de geçerli olacaktı. Bunun üzerine Piyemonte Kırım'a askeri bir kuvvet gönderdi.

» Piyemonte bundan sonra 15 Mart 1855'de Osmanlı Devletile de bir ittifak imzaladı. Bu ittifak ile, Osmanlı Devleti, kendi topraklarında, İngiltere ve Fransız kuvvetlerine tanıdığı bütün ayrıcalıkları ve imkanları Piyemonteye de sağlıyordu.

Viyana'nın "Dört Noktası"

» Avusturya, Rusya'yı Tuna'nın öbür tarafına atmakla beraber, barışın esaslarını daha şimdiden tesbite karar verdi. Avusturya'nın, Fransa ve İngiltere ile Viyana'da yaptığı görüşmeler sonunda 8 Ağustos 1854 de, "Dört Nokta" denen şu esaslar tesbit edildi.

8 Ağustos 1854 Viyana’nın Dör Noktası;

Eflak-Buğdan ile Sırbistan üzerindeki Rus himayesi kaldırılacak ve Osmanlı Devleti'nin bu topraklara verdiği hak ve ayrıcalıklar, büyük devletlerin ortak garantisi altına konacak.

1829 Edirne Barışı ile Tuna'nın ağzına yerleşen Rusya'nın, Tuna'dan tamamen uzaklaştırılması

1841 tarihli Boğazlar Sözleşmesi, yeniden gözden geçirilecek.

Padişah'ın egemenlik hakları ile de uyuşacak şekilde, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki Hıristiyanların ayrıcalıkları ve hakları büyük devletler tarafından korunacak.

» Bu alınan kararlar ile Rusya'nın tek başına Osmanlı Devleti üzerinde baskı yapması imkanı kaldırılıyor ve bu sorunlar Rusya'nın elinden alınıp, Avrupa'nın beş büyük devletinin ortak sorunları haline getiriliyordu. Yani Rusya, Osmanlı Devleti'nin işlerine öyle tek başına müdahale edemiyecekti

» Viyana'da tesbit edilen "Dört Nokta", Avusturya tarafından Rusya'ya bildirildi. Rusya ise bunları tereddütsüz reddetti. Hatta, sadece reddetmekle kalmayıp, Avusturya ile savaştan bile söz etmeye başladı.

» Avusturya, İngiltere ve Fransa arasında 2 Aralık 1854’de bir ittifak antlaşması imzalandı. Bu ittifaka göre, taraflar, Dört Nokta'nın dışında, Rusya ile hiç bir müzakereye girişmemeyi taahhüt ediyorlardı. Eğer Rusya ile Avusturya arasında bir savaş çıkarsa, diğer iki devlet, Avusturya'ya yardım edeceklerdi.

Viyana Barış Görüşmeleri

» Müttefikler 2 Aralık 1854 ittifakı ile Avusturya'yı ve 26 Ocak 1855 ittifakı ile de Piyemonte'yi yanlarına almaya muvaffak olmuşlar ve Rusya dörtlü bir ittifak karşısında kalmıştı.

» 1. Nikola'nın yerine geçen Çar il. Aleksandr, Nikola kadar inatçı değildi. Esasen savaşa da taraftar olmamıştı. Rusya'nın savaş durumunun da iyi olmadığnı görünce, bir yandan saYaşa devam ederken, bir yandan da, Osmanlı Devleti, Avusturya ve müttefikleri ile Viyana'da barış görüşmelerine girişti.

» Viyana görüşmeleri 15 Mart 1855'de başladı. Görüşmelerin konusu, Avusturya-İngiltere-Fransa, "Dört Nokta" idi. Bu dört noktadan en önemlisi de, şüphesiz, Boğazlar konusuydu.

Neticede şu kararlar üzerinde mutabık kalındı.

Osmanlı Devleti Avrupa Devletleri Topluluğu'na (Concert Europeen) dahil olacak

Osmanlı toprak bütünlüğü devletlerin ortak garantisi altına alınacak.

Karadeniz'deki Rus ve Osmanlı donanmaları eşit sayıda olmak üzere  bir miktarla sınırlanacaktı.1841 Boğazlar Sözleşmesi aynen devam edecekti.

Devletlerden biri ile Osmanlı Devleti arasında bir anlaşmazlık çıkarsa, diğer devletler buna müdahale edip, anlaşmazlığın barışcı bir şekilde çözümüne çalışacaklardı.

» Rusya bunları da kabul etmedi. Rusya, karşı teklif olarak, Boğazlar'ın bütün devletlerin savaş gemilerine açık olmasını ileri sürdüyse de, bunu da İngiltere ile Fransa kabul etmedi. Görüşmeler 4 Haziran 1855'te hiç bir sonuç vermeden kesildi. Bu durumda, Avusturya'nın savaşa katılması gerekiyordu. Fakat Avusturya buna hiç yanaşmadı.(Kırım savaşının sonuçları)

» Nihayet, Sivastopolu müttefikler tarafından ele geçirildi. Sivastopol'un düşmesinin arkasından, Aralık 1855'de Ömer Paşa da, Kafkaslar'da Eupatoria'da Rusları kesin bir yenilgiye uğratınca, Rusya savaşı tamamen kaybetmiş oluyordu.

» Müttefiklerin savaşı kazanması üzerine Avusturya, İngiltere ve Fransa'ya danıştıktan sonra, 16 Aralık 1855'de, Rusya'ya bir ültimatom verdi. Bu ültimatomun içeriği Viyana ‘’Dört Nokta’’ kararları ile aynıyıdı.

» Avusturya, ültimatomu verirken, Rusya'nın bunları kabul etmemesi halinde kendisinin de Rusya'ya karşı savaşa katılacağını bildirmişti.

» Rusya mecburi olarak 16 Ocak 1856 da ültimatoma olumlu cevap vererek savaşı sona erdirdi.

KAYNAKÇA: Fahir ARMAOĞLU - 19. Yüzyıl Siyasi Tarihi