Kırım savaşı nedenleri ve sonuçları |
Rusya'nın Değişen Politikası
Umumiyetle sorulan sorular genellikle Kırım savaşının neden çıktığı ve sonuçlarının ne olduğu yönünde olması. Ancak Kırım savaşına giden süreçte Rusya'nın kırım savaşını ilan etmesindeki dini niteliği veya Rusya'nın yayılmacı emellerini es geçerler. Bu savaşa neden gidildi üzerinde durulmaz. Bu yazımızda Kırım savaşının nedenlerini ve sonuçlarını kısaca bahsedeceğiz.
» Rus Çarları Osmanlı Üzerindeki Emellerini
gerçekleştirebilmek İçin üç metod
uygulamışlardır.
Birinci metod, Osmanlı devleti ile harp yaparak Osmanlı
toprağını işgal etmek
İkinci metod, Osmanlı İmparatorluğunun Avrupalı devletler
ilge giriştiği savaşlarda , Osmanlı topraklarını paylaşmak;
Üçüncü metod, Osmanlı devletini kendi himaye altına almaktı.
» Nitekim Mehmet Ali İsyan’ında Rus Çarının Osmanlı
devletini himaye altına alma politikasına giridği ve buna mukafat olarak da
Hünkar İskelesi antlaşması imzalattığını görmekteyiz.
» Osmanlı Devleti bu anlaşmadan yakasını kurtarabilmek için
İngiltere ve Fransa'ya daha fazla yaklaşacaktır.
» Bunun arkasından 1841 Boğazlar sözleşmesinin imzalanması,
Rusyayı büsbütün sinirlendirecektir. Çünkü 1841 sözleşmesi ile Rusya'nın,
boğazlar üzerindeki hayallerine set çekmiş oluyordu.
» 1829 da tespit edilen Osmanlıyı koruma politikası,
Rusya'nın devam ettirmesine artık imkan kalmamıştı. Bu sebepten tekrar eski
siyasetine, yani Osmanlı İmparatorluğu'nu parçalama politikasına dönmeye karar
verdi. Bu yeni politika için Avrupa'nın durumu da müsait görünüyordu.
» Fransa sık sık iç bunalımlarla karşılaştığı için, Rusya'ya
kafa tutabilecek durumda sayılmazdı. Geriye bir tek İngiltere kalıyordu.
Osmanlı İmparatorluğu ile en fazla ilgilenen devlet İngiltere olduğuna göre
Rusya, İngiltere ile anlaşmalıydı.
» Çar 1. Nikola, 1844 İngiltere kraliçesi Victoria'yı
ziyaret etti. Rusya bir sonuç alamadı fakat Rusya'nın Osmanlı’yı parçalama
tutumu İngiltere'yi endişeye sevk etti
» Lakin Rusya ümidini kaybetmedi ve kutsal yerler problemi
ile ortaya çıktı.
» Aslında Kutsal yerler meselesi ortaya çıkmadan önce Osmanlı Devleti ile Rusya mülteciler sorununda karşı karşıya gelmişlerdi. Bu sorun ortaya çıktığında Rusya'nın Osmanlı Devleti üzerindeki niyetleri, esasen bilinmekteydi ve bu sebeple İngiltere ve Fransa'nın, mülteciler sorununda Osmanlı Devleti'ni koruma hususunda aldıkları kesin tavır Rusya ile bu iki devletin münasebetlerini bozmuş bulunuyordu.
Kutsal Yerler Anlaşmazlığı
Peki bu kutsal yerler sorunu nedir?
» İsa'nın doğduğu, büyüdüğü, Hristiyanlığın ilk yayıldığı ve
sonraları İsa'nın çarmıha gerilerek öldürüldüğü yerleri, Kudüs ve dolaylarında
bulunması sebebiyle buralar da çok eski zamanlardan beri Hristiyanlar
tarafından birçok ziyaret yerleri yapılmıştı ve dünyanın her tarafından gelen
Hristiyanlar buraları ziyaret edip Hacı olurlardı. Filistin'de bulunan bu
kutsal yerlerin sayısı genel olarak 9 taneydi.
» 1843 yılında İsa'nın doğduğu yer olan Beytüllahim,
üzerinde asılı olan ve üzerinde bir takım Latince yazılar bulunan bir Gümüş
yıldız, birden bire ortadan kaybolmuştu ve Ortodokslar, bu Yıldız'ın
çalınmasını Katoliklere yüklediler. Napolyon'un cumhurbaşkanı olur olmaz
kurcalamaya başladığı ilk sorun, bu Yıldız Hikayesi idi.
» Lakin Fransa bu sorun üzerine gitmek istese de Kutsal
Yerlerde hangi mezhebin hangi kutsal yerin hangi haklar aldığı bilinmemesi
veyahut karmaşası üzerine bunu incelemek üzerine bir komisyon kuracağını
bildirdi.
» Kurulan komisyona Katolikler ile Ortodoksların
temsilcileri de dahil değildir. Fakat bu sefer komisyonun inceleme sonuçlarının
Katolikler lehine olacağını anlayan Rusya, hemen müdahale etti. 1851 Babıali'ye
verdiği notada Kudüs'te statükonun korunmasını istedi. Çünkü kutsal yerlerde
fiili durum Ortodoksların lehineydi ve buna da Fransa itiraz etti.
» Osmanlı Devleti, 9 Şubat 1852 de yayınladığı bir fermanla
Komisyonunun vardığı sonuçları resmen ilan ve kabul etti. Rusya'ya verilen
cevapta da statükonun bozulmadığını bildiriyordu. Kutsal yerler sorunu kısa bir
zamanda bir Fransa Rusya mücadelesi halini aldı.
» Fransa Katolikleri, Rusya ise Ortodoksları destekliyordu.
Netice itibariyle Kutsal yerler sorununun ne olduğunu kısaca ve önemli yerlerini açıkladık.
Rusya’nın Osmanlı Devletini Parçalama Teşebbüsleri
» 1852 İngiltere'de Lord Aberdeen kabinesi işbaşına
gelmişti.
» İngiltere hükümetindeki bu değişiklik Çar Nikola'nın
ümitlerini artırdı ve Osmanlı İmparatorluğu konusunda İngiltere ile anlaşmak
için tekrar teşebbüse geçmeye karar verdi.
» 1853 Petersburg'da kışlık sarayda verilen baloya, İngiliz
elçisi Sir Hamilton Seymour'un geldiğini gören çar Nikola, hemen salona inerek
doğruca İngiliz elçisinin yanına gidip şöyle dedi;
Bence iki hüküınetin, yani İngiliz hükümeti ile Hükümetimin
anlaşması esastır. Biz anlaştıktan sonra, Avrupa devletleri umurumda bile
değil. Türkiye'ye gelince Kollarımız arasında hasta, çok hasta bir adam var.
Gereken bütiin tedbirleri almadan, bir gün ölecek olursa, bu büyük bir felaket
olur. Türkiye ansızın ölebilir. Bu takdirde üzerimize kalacaktır. Ölüleri
diriltemeyiz. Türkiye ölünce bir daha dirilmemek üzere ölecektir. İşte bunun
için size soruyorum: Böyle bir olay ile kargaşa, anarşi ve hatta bir Avrupa
savaşı karşısında kalmaktansa, önceden tedbir almak daha akıllıca bir hareket
olmaz mı?
» İngiliz elçisi Sir Hamilton;
Majesteleri lütfen beni mazur görsünler. Şunu söylemek
zorundayım ki, kuvvetli ve alicenap adama, zayıf ve hasta adamı korumak düşer.
Hasta adam"ın, iyi olmak için, onu ameliyat edecek bir operatöre değil,
onu tedavi edecek bir doktora ihtiyacı olduğunu söylemiştir.
» Çar Nikola, yaptığı bir konuşmasında da Osmanlı
İmparatorluğu hakkındaki teklifini açıkladı:
Eflak ve Buğdan ile Bulgaristan ve Sırbistan Rusya'nın
himayesi altına verilecek,
İngiltere de Mısır ile Girit'i alacaktı
İstanbul da bağımsız şehir olacaktı.
» İngiltere, Çar Nikola'nın bu tekliflerini manasız bularak
reddetti
» Çar, İngiltere'yi kendi tarafına çekemeyince, Osmanlı
Devleti üzerinde tek başına harekete karar verdi.
Prens Mençikof’un İstanbul’u Ziyareti
» Rusya Osmanlıyı parçalama teşebbüsünde aradığı desteği
bulamayınca kendisi tek başına halletmeye karar verdi ve Mençikof İstanbul’a
gönderdi.
» Mençikof İstanbul'a büyük şaşa ile girdi ve binlerce
Ortodoks kendisini büyük törenler ve gösterilerle karşıladılar. Mençikof ‘un
Ortodoks tebaanın ihtiyaçlarını tespit etmek üzere İmparatorluğun her tarafına
adamlar gönderdi
» Babıali'ye ilk resmi ziyaretini (Hünkar İskelesi imzalamış
olan) Hüsrev Paşaya yaptı. Hüsrev Paşa Ziyaret ederken, ünüformasını giydiği
halde sadrazamı sivil bir elbise ile ziyaret etti. Sadrazamdan sonra yine
diplomatik kural gereği Hariciye Nazırı Fuat Paşa'yı ziyaret etmesi gerekirken
ziyaret etmeyeceğini bildirdi. Sebebi ise Fuat Paşa'nın kutsal yerler sorununda
Fransa'yı tutmuş olmasıydı. Bu sebeple, Fuat Paşa istifa etti ve Hariciye
Nazırlığına Rıfat Paşa getirildi.
» Mençikof ilk önce sözlü olarak Biibıali'den şu isteklerde
bulundu:
Rum Ortodoks kilisesinin Kutsal Yerler sorunundaki
isteklerinin kabulü
Ortodoks tebaanın Rusya tarafından "korunmasına"
(himaye) dair bir anlaşma yapılması.
» Babıali bu istekleri alınca, İngiliz ve Fransız elçilerine danıştı.
» Nitekim Babıaliye, Mençikof tekliflerinin kabulünü tavsiye
etti. Osmanlı devleti’de kabul ederek fermanlar çıkardı.
» Bu fermanlarla Rusya'nın istedikleri yerine getirildiğine
göre, kriz çözülmüş sayılırdı ve Mençikofa da çekip gitmek kalıyordu; fakat
böyle olmadı.
» Mençikof, 5 Mayıs 1853'te, Babıali'ye verdiği bir
ültimatomla şu istekleri ileri sürdü:
Osmanlı Devleti Rusya ile bir ittifak antlaşması imza edecek
Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde bulunan ve sayıları
12 milyon kadar olan Ortodoks tebaanın "meşru" koruyuculuğu Rus
Çarına bırakılacaktır.
» İngiliz elçisi Stratford de Redcliffe, Babıaliye bu
isteklerin reddini tavsiye etti. Esasen Osmanlı Devleti'nin de bu istekleri
kabul etmesine imkan yoktu.
» Babıali acele karar vermemek için, devlet adamlarından ve
ulemadan bir meclis kurdu. Bu meclis Mençikofun tekliflerini inceledikten
sonra, Rus tekliflerinin reddine karar verdi.
» Prens Mençikof İstanbulu terk etmek zorunda kaldı. Bunun
üzerine Rusya, savaş ilan etmeksizin, askerini Buğdan'a soktu.
» İngiliz donanması
ve Fransız donanması Çanakkale Boğazı'nın dışında Beşige koyuna demir
attı.
Avustur’yanın Barış Teşebbüsü Ve Sonuçsuz Kalması
» İngiltere ve Fransa'nın, donanmalarını Çanakkale ağzına
göndermeleri, Rusya'nın hoşuna gitmedi. Rusya da Avusturya ile Prusya'yı kendi
tarafına çekmek istedi. Dolayısile, Osmanlı Devletile Rusya arasındaki krizin
gelişmeleri karşısında Avusturya ile Prusya'nın durumları önem kazanıyordu.
» Lakin Avusturya ile Prusya, gelişen kriz karşısında
tarafsız kalmaya karar vermişlerdi.
» Prusya’nın Osmanlı Devleti ve buna bağlı sorunlarda bir
ilgisi ve çıkarı yoktu. İkincisi, ne tarafa katılırsa katılsın, bir Avrupa
savaşında Prusya toprakları bir muharebe alanı olacaktı. Bunu da istemiyordu. O
halde tarafsızlık Prusya için en uygun yoldu.
» Avusturya’ya gelince: Her ne kadar Rusya'nın Balkanlar'da
genişlemesini istemiyor idiyse de, Batılılar yanında bir savaşa katılması
halinde, Rusya ile sınırları olduğu için, kara muharebelerinin büyük yükü
Avusturya üzerinde kalacaktı. Savaşa Rusya tarafında katılacak olursa, o zaman
da Fransa, İtalya'daki liberal hareketleri kışkırtır ve Avusturya da İtalya'yı
kaybedebilirdi. Dolayısıyla, tarafsız kalmak Avsuturya için çok daha
faydalıydı.(Kırım savaşının nedenleri ve sonuçları)
Viyana Toplantısı
» İngiltere ve Fransa'nın bir teşebbüsü ile 1841 Boğazlar
Sözleşmesi değerlendirilmesi için, bu sözleşmeyi imza eden 5 devlet
temsilcilerinin Viyana toplanmasına sağlamasını istediler
» Osmanlı, Avusturya, İngiltere, Fransa ve Prusya
elçilerinin katılması ile Viyana'da bir konferans topladı. Buna Rusya da davet
edildi, fakat katılmadı.
Viyana Konferansı, 1 Ağustos 1853 de şu kararları aldı:
Ortodoks tebaa hakkında Kaynarca ve Edirne antlaşmalarının
almış olduğu taahhütlerin, sadece Rusya'ya karşı değil, bütün Avrupa
devletlerine karşı alınmış taahhütler olduğunu Osmanlı Devleti kabul edecekti.
» Osmanlı Devleti, notayı alınca itiraz etti çünkü Rusya'nın
Osmanlı Ortodoksları üzerinde kesin bir yetkiye sahip olduğu anlamı çıkıyordu.
Bunu da Osmanlı Devleti kabul edemezdi.
» Bunun üzerine Rusya Osmanlı Ortodokslarının korunmasını
kesin olarak Rusya'ya verdiğini ilan etti.
Olmütz Buluşması
» Rusya'nın amacı, İngiltere-Fransa blokuna karşı bir destek
sağlamaktı ve bu da normal olarak Avusturya olabilirdi. Bu sebeple, Rus Çarı
ile Avusturya İmparatoru ile Olmütz’de buluştular.
» Rusya Osmanlı İmparatorluğu toprakları üzerinde bir takım
anlaşmalar teklif etmiş ve aynı zamanda 1853 Viyana Notası’nın tekrar yürürlüğe
konmasını teklif etmiştir. Lakin Avusturya’dan olumlu cevap alamamıştır.
Osmanlı Rus Savaşının Çıkması
» Rusya Boğdan’a asker sokması ile Osmanlı Devleti savaş
ilan etti. Savaş fiilen 23 Ekim 1853’de
başladı.
Taraflar
Rusya’ya Karşı » Osmanlı, İngiltere, Fransa, Avusturya ve
Piyomente
Genel hatlarıyla bu savaşın nedenlerini özetleyecek olursak;
Kırım Savaşının Nedenleri
» Rusya’nın Boğazlardaki etkinliğini artırarak sıcak
denizlere inmek istemesi
» Rusya’nın kutsal yerler sorunu (Kudüs) çıkararak Osmanlıya
yaptırım uygulamak istemesi
» Osmanlıya yaptığı resmi ziyarette Rus Prensi Mençikof’un
Osmanlıyı küçük düşürücü hareketlerde bulunması
» Rusya’nın Osmanlı Ortodoksları için ayrıcalık istemesi ve
baskı yapması ilişkileri germiştir. Rusya, 1853’te Osmanlıya savaş açmış; Eflak
ve Boğdan’ı işgal etmiştir. Bunun üzerine İngiliz ve Fransız donanması
Osmanlıya destek için İstanbul Boğazı’na gelmiştir.
» Rusya, İngiltere ve Fransa’nın 1841 Londra Boğazlar
Sözleşmesi’ne uymadığını ileri sürerek misilleme olarak Sinop’taki Osmanlı
filosunu yakmıştır.
Sinop Baskını
» 12 parçalık bir Türk filosu, Batum'daki Türk kuvvetlerine
yiyecek ve cephane götürmek için İstanbul Boğazı'ndan çıkmış, fakat
Karadeniz'de seyrederken fırtına yüzünden Sinop limanına sığınmıştı. Esasen
Amiral Nahimof komutasındaki bir Rus filosu kendisini takip etmekteydi.
Nahimof, Türk donanmasının hiç beklemediği bir sırada 30 Kasım 1853 günü,
saldırdı
Sinop Baskını Sonucunda;
Rusya Osmanlı donanmasını tamamen yokettiği gibi, Sinop
şehrinin bir çok mahallelerini de yaktı.
4.000 kişi öldü.
Ruslar, Osmanlı donanmasının su üstünde bocalayan subay ve
erlerini de, yağlı paçavralar atarak yaktılar.
» Rusya kamuoyunda büyük sevinçler hakim olurken İngiltere
ve Fransa kamuoyunda da şiddetli tepki ile karşılanmıştı.
» İngiltere ve Fransa, 27 Şubat 1854 de Rusya'ya bir
ültimatom verdiler.
Ultimatomda;
Eflak-Buğdan'dan bütün kuvvetlerini geri çekmesini,
12 Mart 1854 İttifak Antlaşması
» İngiltere ve Fransa, 12 Mart 1854 de Osmanlı Devletiyle
bir ittifak antlaşması imzaladılar.
12 Mart 1854 İttifakında Alınan Kararlar İse;
İngiltere ve Fransa, Osmanlı Devleti'nin Avrupa ve Asya
topraklarını Rusya'nın saldırısına karşı savunmak için, Osmanlı Devleti'ne her
türlü yardımı yapacaklardı.
Buna karşılık Osmanlı Devleti de, İngiltere ve Fransa'nın
onayı olmadan, Rusya ile hiç bir müzakereye girişmeyeek ve hiç bir antlaşma
imzalamıyacaku.
Savaş biter bitmez, İngiltere ve Fransa, gerek kara
kuvvetlerini, gerek donanmalarını Osmanlı İmparatorluğu'ndan hemen geri
çekeceklerdi
» 10 Nisan 1854'de de İngiltere ile Fransa arasında da bir
ittifak imzalandı. Bu ittifakta, Osmanlı Devleti ile Rusya arasında barışın
sağlanması ve bu barışın sağlam ve devamlı temellere oturtulması ile askeri
alanda işbirliği yapacakları ifade edilmekteydi.
Savaş Karşısında Avusturya Ve Prusya
» Savaşın çıkması ve İngiltere ile Fransa'nın katılması ile
genişlemesi karşısında, Avusturya ve Prusya'nın durumları önem kazanıyordu. Bu
iki devletin, savaşan taraflardan birine katılması, savaşın sonucunu çok
değiştirebilirdi. Bu sebeple, gerek Rusya, gerek İngiltere ve Fransa, bu iki
devleti kendi yanlarına çekmek için çaba harcadılar.
» Rusya, 1854 Ocak ayında Avusturya'ya bir kere daha
başvurup, onu yanına çekmek hususunda bir teşebbüste daha bulundu. Avusturya
da, bu teklifi de reddetti.
9 Nisan 1854 Viyana Protokolü
» Avusturya, İngiltere, Fransa ve Prusya'nın da
katılmasıyla, 9 Nisan 1854'de Viyana'da protokol tertip edilerek bir takım
kararlar alındı.
Viyana Protokolü Kararları;
Osmanlı toprak bütünlüğü korunacak
Russya'nın Tuna beyliklerinden çekilecek
Avrupa dengesinin korunması kararı alındı.
» Avusturya savaşan taraflardan hiçbirine katılmayıp, 20
Nisan 1854 de Prusya ile bir ittifak yaptı. Bu ittifaka göre taraflardan
birinin topraklarına yapılmış bir saldırı diğerinin topraklarına yapılmış
sayılacaktı. Diğer taraftan Osmanlı Devleti ile ilgili olarak kabul edilen
Viyana protokollerine olan bağlılıklarını da vurgulamaktaydılar.
» Savaş durumuna gelince: Rusya Balkanlara ajanlar gönderip,
Rusya'nın davasının Ortodoksluk davası olduğu propagandasını yayarken,
Yunanistan da Epir ve Tesalya'da ayaklanmalar çıkardı. Rusya Osmanlı Devleti'ni
arkadan vurmak istiyordu, fakat yapamadı. Zira bir Fransız donanması Pire limanına
gelip Yunanistan'ı abluka edince, Yunanistan daha ileri gidemedi
» Tuna cephesinde ise, Ruslar Ocak 1854'de genel bir
saldırıya geçerek, Dobruca'yı ele geçirip Silistre'yi kuşattılar.
» Silistre'de Türkler muhteşem bir savunma yaptılar. Mayıs ayı içinde Ruslar, Silistre'yi düşürmek için altı defa saldırdılarsa da, düşüremediler. Bu sırada, Gelibolu'ya çıkarılmış olan İngiliz-Fransız kuvvetleri de Varna'ya geldiler.
» Durum bu şekilde iken, Avusturya 3 Haziran 1854'de
Rusya'ya bir ültimatom vererek, Eflak ve Buğdan'ın boşaltılmasını istedi. Rusya
Avusturya'nın isteğini kabul edip, Silistre kuşatmasını kaldırdı ve Eflak ve
Buğdan'ı da boşaltmak zorunda kaldı.
» Avusturya, Osmanlı Devletile de 14 Haziran 1854'de bir
anlaşma yapıp, Tuna'da seyrüseferi korumak bahanesile, Eflak ve Buğdan'ı askeri
işgal altına aldı.
» Avusturya bunun arkasından, Eflak-Buğdan'dan, savaşan
taraflardan hiç birine geçiş izni vermiyeceğini bildirdi. Avusturya'nın bu
hareketi Rusya'yı çok kızdırdı.
» Avusturya'nın Eflak ve Buğdan'ı işgali ile Tuna cephesinde
savaş yapma imkanı kalmamıştı. Fakat Rusya'nın barışa da zorlanması
gerekiyordu. Bunun için Rusya'yı barışa zorlamak için Kırım'da bir cephe açmaya
karar verdiler. Müttefik orduları 20 Eylül 1854'da Kırım'a asker çıkardılar.
Müttefik Kuvvetleri;
89 savaş gemisi
267 taşıt gemisi,
30.000 Fransız,
21.000 İngiliz
60.000 Türk askeri
Rusya Kuvvetleri;
51 .000 Rus askeri
35 Rus savaş gemisi
» Müttefiklerin başlca amacı Sivastopol'u almaktı. Lakin
Rusya'nın kış şartları ve bir takım bulaşıcı hastalıklar, müttefik ordusuna ilk
darbeleri indirdi. Ruslarla savaşacak yerde, binlerce subay ve er hastalıkla
savaşmak zorunda kaldılar.
» Müttefik orduları ile Rusya arasında Sivastopal önünde
büyük çatışmalar vuku buldu. Sivastopol muharebeleri mütemadiyen insan yiyordu.(Kırım savaşı)
» Müttefikler 1855 yılı ilkbaharında 140.000 kişilik bir
kuvveti daha Kırım’A gönderdiler. Stratejik bir yer olan Malakof tabyasının
bazı yerleri Haziran ayında ele geçirildi ve bundan sonra Sivastopol, yoğun
topçu ateşine tutuldu. Rusların günlük asker kaybı 1 .000 kişiye varmaktaydı.
Eylülün ilk haftasında Malakof tabyası tümü ile ele geçirilince, müttefikler de
10 Eylül 1855 de Sivastopol'a girdiler.
» Bu sırada, Osmanlı kuvvetleri komutanı Serdar-ı Ekrem Ömer
Paşa da, Rusları Eupatoria'da kesin bir yenilgiye uğrattı. Yalnız bu arada
Ruslar Kars'ı işgal etmişlerdi. Kırım savaşı bu suretle sona eriyordu.
Piyemonte'nin Savaşa Katılması
» Sivastopol muharebelerinin giderek şiddetini arttırması
karşısında bu sefer İngiltere harekete geçti ve Piyemonte'den asker istedi.
» Sonunda, Piyemonte (Sardunya) ile İngiltere ve Fransa
arasında 26 Ocak 1855'de imzalanan bir "Sened" ile, Piyemonte, 10
Nisan 1854 tarihli İngiliz-Fransız ittifakına katıldı. Yani İngiliz-Fransız
ittifakının bütün hükümleri Piyemonte için de geçerli olacaktı. Bunun üzerine
Piyemonte Kırım'a askeri bir kuvvet gönderdi.
» Piyemonte bundan sonra 15 Mart 1855'de Osmanlı Devletile
de bir ittifak imzaladı. Bu ittifak ile, Osmanlı Devleti, kendi topraklarında,
İngiltere ve Fransız kuvvetlerine tanıdığı bütün ayrıcalıkları ve imkanları
Piyemonteye de sağlıyordu.
Viyana'nın "Dört Noktası"
» Avusturya, Rusya'yı Tuna'nın öbür tarafına atmakla
beraber, barışın esaslarını daha şimdiden tesbite karar verdi. Avusturya'nın,
Fransa ve İngiltere ile Viyana'da yaptığı görüşmeler sonunda 8 Ağustos 1854 de,
"Dört Nokta" denen şu esaslar tesbit edildi.
8 Ağustos 1854 Viyana’nın Dör Noktası;
Eflak-Buğdan ile Sırbistan üzerindeki Rus himayesi
kaldırılacak ve Osmanlı Devleti'nin bu topraklara verdiği hak ve ayrıcalıklar,
büyük devletlerin ortak garantisi altına konacak.
1829 Edirne Barışı ile Tuna'nın ağzına yerleşen Rusya'nın,
Tuna'dan tamamen uzaklaştırılması
1841 tarihli Boğazlar Sözleşmesi, yeniden gözden
geçirilecek.
Padişah'ın egemenlik hakları ile de uyuşacak şekilde,
Osmanlı İmparatorluğu'ndaki Hıristiyanların ayrıcalıkları ve hakları büyük
devletler tarafından korunacak.
» Bu alınan kararlar ile Rusya'nın tek başına Osmanlı
Devleti üzerinde baskı yapması imkanı kaldırılıyor ve bu sorunlar Rusya'nın
elinden alınıp, Avrupa'nın beş büyük devletinin ortak sorunları haline
getiriliyordu. Yani Rusya, Osmanlı Devleti'nin işlerine öyle tek başına
müdahale edemiyecekti
» Viyana'da tesbit edilen "Dört Nokta", Avusturya
tarafından Rusya'ya bildirildi. Rusya ise bunları tereddütsüz reddetti. Hatta,
sadece reddetmekle kalmayıp, Avusturya ile savaştan bile söz etmeye başladı.
» Avusturya, İngiltere ve Fransa arasında 2 Aralık 1854’de
bir ittifak antlaşması imzalandı. Bu ittifaka göre, taraflar, Dört Nokta'nın
dışında, Rusya ile hiç bir müzakereye girişmemeyi taahhüt ediyorlardı. Eğer
Rusya ile Avusturya arasında bir savaş çıkarsa, diğer iki devlet, Avusturya'ya
yardım edeceklerdi.
Viyana Barış Görüşmeleri
» Müttefikler 2 Aralık 1854 ittifakı ile Avusturya'yı ve 26
Ocak 1855 ittifakı ile de Piyemonte'yi yanlarına almaya muvaffak olmuşlar ve
Rusya dörtlü bir ittifak karşısında kalmıştı.
» 1. Nikola'nın yerine geçen Çar il. Aleksandr, Nikola kadar
inatçı değildi. Esasen savaşa da taraftar olmamıştı. Rusya'nın savaş durumunun
da iyi olmadığnı görünce, bir yandan saYaşa devam ederken, bir yandan da,
Osmanlı Devleti, Avusturya ve müttefikleri ile Viyana'da barış görüşmelerine
girişti.
» Viyana görüşmeleri 15 Mart 1855'de başladı. Görüşmelerin
konusu, Avusturya-İngiltere-Fransa, "Dört Nokta" idi. Bu dört
noktadan en önemlisi de, şüphesiz, Boğazlar konusuydu.
Neticede şu kararlar üzerinde mutabık kalındı.
Osmanlı Devleti Avrupa Devletleri Topluluğu'na (Concert
Europeen) dahil olacak
Osmanlı toprak bütünlüğü devletlerin ortak garantisi altına
alınacak.
Karadeniz'deki Rus ve Osmanlı donanmaları eşit sayıda olmak
üzere bir miktarla sınırlanacaktı.1841
Boğazlar Sözleşmesi aynen devam edecekti.
Devletlerden biri ile Osmanlı Devleti arasında bir
anlaşmazlık çıkarsa, diğer devletler buna müdahale edip, anlaşmazlığın barışcı
bir şekilde çözümüne çalışacaklardı.
» Rusya bunları da kabul etmedi. Rusya, karşı teklif olarak,
Boğazlar'ın bütün devletlerin savaş gemilerine açık olmasını ileri sürdüyse de,
bunu da İngiltere ile Fransa kabul etmedi. Görüşmeler 4 Haziran 1855'te hiç bir
sonuç vermeden kesildi. Bu durumda, Avusturya'nın savaşa katılması gerekiyordu.
Fakat Avusturya buna hiç yanaşmadı.(Kırım savaşının sonuçları)
» Nihayet, Sivastopolu müttefikler tarafından ele geçirildi.
Sivastopol'un düşmesinin arkasından, Aralık 1855'de Ömer Paşa da, Kafkaslar'da
Eupatoria'da Rusları kesin bir yenilgiye uğratınca, Rusya savaşı tamamen
kaybetmiş oluyordu.
» Müttefiklerin savaşı kazanması üzerine Avusturya,
İngiltere ve Fransa'ya danıştıktan sonra, 16 Aralık 1855'de, Rusya'ya bir
ültimatom verdi. Bu ültimatomun içeriği Viyana ‘’Dört Nokta’’ kararları ile
aynıyıdı.
» Avusturya, ültimatomu verirken, Rusya'nın bunları kabul
etmemesi halinde kendisinin de Rusya'ya karşı savaşa katılacağını bildirmişti.
» Rusya mecburi olarak 16 Ocak 1856 da ültimatoma olumlu
cevap vererek savaşı sona erdirdi.
KAYNAKÇA: Fahir ARMAOĞLU - 19. Yüzyıl Siyasi Tarihi